Kendimizi başkalarıyla kıyaslamak... Belki de insan zihninin en eski alışkanlıklarından biri. Bu eğilim, kimi zaman motive edici olabilir; daha iyiye ulaşmak için itici bir güç sağlayabilir. Ancak modern çağda, özellikle sosyal medyanın etkisiyle sürekli tetiklenen kıyaslama davranışı, çoğu zaman zararlı bir hal alabiliyor. Özgüveni zedeliyor, mutluluğu gölgeliyor ve bireyin kendilik algısını olumsuz etkiliyor.
Psikolojide bu duruma "sosyal karşılaştırma" denir. Sosyal karşılaştırma teorisine göre bireyler, kendi düşünce, yetenek ve durumlarını değerlendirmek için diğer insanlarla karşılaştırmalar yaparlar. Ancak bu karşılaştırmalar her zaman bilinçli ve sağlıklı değildir. Özellikle dijital çağda bu eğilim, kronik tatminsizlik ve kaygı ile birlikte anılmaya başlandı.
Sosyal Medya ve Görünmez Rekabet
Eskiden insanlar sadece yakın çevresindeki bireylerle kıyaslama yaparken, bugün bu kıyaslamalar dünyanın dört bir yanından “ideal” hayatlar sunan insanlarla yapılmakta. Instagram’daki tatil fotoğrafları, LinkedIn’deki başarı öyküleri, YouTube’daki mükemmel yaşam rutinleri... Tüm bu içerikler, bireyde “Ben neden böyle değilim?” sorusunu uyandırıyor.
Bu kıyaslama hali:
-
Benlik saygısında düşüşe,
-
Öz-yeterlilik duygusunun zedelenmesine,
-
Anksiyete ve depresyon belirtilerinde artışa,
-
Sosyal izolasyon ve yalnızlık hissine neden olabiliyor.
Özellikle gençler ve ergenler, henüz kimlik oluşum süreçlerini tamamlamadıkları için bu kıyaslamalardan daha derin etkileniyorlar.
Kıyaslamanın Altında Ne Yatar?
Kıyaslama davranışının temelinde genellikle şu psikolojik ihtiyaçlar yer alır:
-
Onaylanma ihtiyacı: Birey, başkalarıyla eşit ya da üstün olduğunu görmek isteyerek kendine olan inancını güçlendirmeye çalışır.
-
Kontrol duygusu: Karşılaştırma yaparak hayatta nerede olduğunu anlamaya ve kontrol algısını korumaya çalışır.
-
Aidiyet arayışı: Topluma, gruba ya da arkadaş çevresine uyum sağlama çabası, bireyi başkalarına benzemeye zorlar.
Ancak bu ihtiyaçlar sağlıklı şekilde karşılanmadığında, kıyaslama bireyi kendi iç değerlerinden uzaklaştırır. Zamanla kişi, “Kimim?” sorusuna değil, “Kim olmam gerekiyor?” sorusuna cevap aramaya başlar.
Kıyaslamanın Psikolojik Sonuçları
Sürekli kıyas yapmak şu olumsuz sonuçlara yol açabilir:
-
Kronik memnuniyetsizlik: Başarıya ulaşsan bile başkalarının senden daha iyisini yaptığına inanmak, başarıdan tat almanı engeller.
-
Mükemmeliyetçilik: Kıyaslamalarla şekillenen yüksek standartlar, tükenmişlik hissine ve içsel baskıya yol açar.
-
Düşük özgüven: “Ben neden onun gibi değilim?” düşüncesi, bireyin kendi değerini sorgulamasına neden olur.
-
Kendini değersiz hissetme: Başarısızlık ya da yetersizlik duyguları içselleşerek depresif düşünce kalıplarını besler.
Kendini Kıyaslamadan Nasıl Kurtarırsın?
Bu kıyaslama döngüsünden çıkmak kolay olmasa da, farkındalıkla birlikte mümkün. İşte birkaç öneri:
1. Farkına Var
Kendini en çok ne zaman, kimlerle ve hangi platformlarda kıyasladığını belirle. Bu davranışı otomatik değil, bilinçli hale getirmek ilk adımdır.
2. Dijital Sınırlar Belirle
Seni tetikleyen sosyal medya hesaplarını sessize al, belirli günlerde sosyal medya molaları ver. Gerçek dünyayla bağını artırmak sana iyi gelecektir.
3. Kendine Odaklan
Kendi değerlerin, hedeflerin ve başarı tanımların üzerine düşün. Hayatını başkalarına göre değil, kendi değerlerine göre şekillendirmeye çalış.
4. Minnettarlık Pratiği Yap
Sahip olduklarına şükretmek, dikkatini eksiklerden çok var olanlara yönlendirir. Her gün yazacağın küçük bir teşekkür listesi bile fark yaratır.
5. Profesyonel Destek Al
Eğer kıyaslama alışkanlığın günlük yaşamını, ilişkilerini ya da özgüvenini etkiliyorsa bir uzmandan destek alman faydalı olabilir.
📝 Yazar Notu
Bu yazı, terapi süreçlerimde sıkça karşılaştığım bir olguyu ele alıyor: Kıyaslama. Özellikle sosyal medyanın yoğun kullanıldığı genç bireylerde, benlik algısının bozulması ciddi psikolojik etkiler yaratabiliyor. Eğer sen de bu tuzağa sıkça düşüyorsan, unutma yalnız değilsin. Farkındalıkla birlikte kendi gerçekliğine dönmek mümkün. Ve gerekirse bir psikolog olarak sana bu süreçte eşlik etmeye hazırım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder